ATA İttifakı Cumhurbaşkanlığı Adayı Sinan Oğan, TV 100’de yayınlanan ‘Candaş Tolga Işık’la Az Önce Konuştum’ programına katıldı.
‘OYLARIMIZIN YÜZDE 2 YAKLAŞIK HİÇ HALKA OLMADI’
Ogan’ın yüzde 5.17 oy almasının beklenmediğini söyleyen Candaş Tolga Işık, “Sana kim, neden oy verdi?” soruyu yöneltti.
Ogan, “Sürpriz yapacağız dedik. Dediğimiz gibi seçimin sürprizini yaptık” dedi. Bu organizasyonu yapacak kapasitemiz yoktu.
‘İNCE’DEN ÇALIŞAN KİŞİLER SON 3 GÜNDE BANA SALDIRDI’
Adaylığından çekilmesi için kendisine saldıranların olduğunu söyleyen Ogan, “Bir de şu var ki, Muharrem İnce’yi son 3 gün içinde bırakan kalabalık bana saldırdı, linç etti, çekmeye çalıştılar. Ama yapamıyorlar” Burnunun ucunu bile göremeyen, siyaset matematiğinden tamamen habersiz, linç kültürü olan bir kitle: “Şu anda o seyirci bizi dinliyorsa, o seyirci bana bir özür borçlu. Sinan Ogan çekilseydi ikinci tür diye bir şey yoktu ve Sayın Erdoğan balkon konuşmasını yapmıştı zaten” dedi.
“Hakarete uğradık, taciz edildik, linç edildik”
Beklentilerinin altında aldıkları oyları değerlendiren Sinan Oğan, “Beklentimizin altında oy almamızın nedenini açıklamak isterim. Son 3 gün içinde söylediğimiz bir paragraftan cümle alınmış ve o kısım üzerinden aşağılanmıştık. Tacize uğradık, linç edildik.Bunu yapan sanatçılardan bazıları, Cüneyt Özdemir gibi bazı Youtuberlar, “Sinan Ogan kendi kalesine gol atmış, iki gol atmış, aman Allahım” dediler.
Işık’ın “Bedava takviye almıyoruz?” Soru üzerine Oğan şunları söyledi:
“Evet ama o kadar da değil. Seçim sonuçları açıklandığında kendi golünü attığını herkes gördü ve anladı. Çünkü Sinan Oğan’ın oy aldığı kitleleri inceleselerdi seçim sonuçları çok farklı olabilirdi değil mi? Şimdi bazı sanatçılar ve sosyal medya yazarları bizi linç etmeye çalışmadılar, sonuç alacaklarını düşündüler ama harcadıkları enerjiyi bize harcasalardı çok daha farklı sonuçlar elde edeceklerdi.
Bu açıklamayı açıklayayım. Başından beri ilkeli bir politika izliyoruz. Konuşmamızda bir değişiklik yok. Kararımızı o günün kurallarına göre vereceğimizi söylüyoruz. Yani ne kadar oy alacağız, ikinci tip mi kalacak, toplumun bizden beklentisi ne olacak? Çünkü biz bir istişare kültüründen geliyoruz. Dün CET Alliance’ın Saygıdeğer Genel Liderleri ile görüşmeye gittim, orada bir istişare yaptık. Birlikte hareket ettiğimiz danışma kurulunun 100’e yakın üyesiyle de toplantılar yaptım. Diğer kanaat önderleriyle görüşme trafiğindeyim. Kararımızı verdiğimizde Sinan Oğan’ın değil, bizimle birlikte hareket eden bütün bir grubun kararı olacak. Bir veya iki gün içinde netleşir. Bu nedenle bu Sinan Ogan’ın kararı olmayacağına göre üssümüzün önemli bir bölümünü taşıma imkanımız olacak. Bunu söylediğimde o linç kültürüyle kafası kesiliyor, istişare edeceğiz, tabana soracağız diyoruz. Linç gözlüğünüzü çıkarın ve anlamadığınız bir şey olup olmadığını sorun.”
‘ŞİKAYET ETTİĞİNİZ ŞEYE DÖNDÜNÜZ’
“Önce istişare edeceğiz. İkincisi bizim şartlarımız var, o şartları masaya koyacağız. Üçüncüsü, bu şartlar kabul edildikten sonra biz devlette sigorta olarak yer alabiliriz. Bunu alıp üzerine çıkanlar. , ne yazık ki bu ülkenin tarafını tutun, şartlarımızı ve istişarelerimizi bırakın ve sadece hükümette yer alın. Demokrasi için büyük bir tehdittir. Bırakın linç kültürünü, şikayetçiye dönüştüğünüzün farkında mısınız?
‘Çekilseydim İLK GÖRÜŞTE ERDOĞAN KAZANACAKTI’
(O taraf hangi taraf Sinan Bey, bu tarafa koyalım hangi taraf derler sorusu üzerine) “Millet İttifakı. Linçler Millet İttifakını destekleyenlerden bazıları. Ben konuşuyorum. Cüneyt Özdemir’den bir çok gazeteciye kadar o tarafa gelince, bunlara gerek yok, AK Parti’ye oy veren var, MHP’ye oy veren var, İYİ Parti’ye oy veren var, veren var. CHP’ye oy verenler var, hiçbirine oy vermeyenler var.Seçim sonuçlarını yarım puan kaybeden Erdoğan inşallah Sinan Ogan çekilseydi oyundan yarım puan farkla oraya giderdi. ve Sayın Erdoğan kazanırdı.”
ATA İttifakı ŞARTLARI NELERDİR?
“Birincisi PKK, FETÖ, Hizbullah terör örgütü ve her türlü terör örgütleriyle kesintisiz muhatap olmalıyız. İkincisi, sığınmacıların dönüşünü bir takvim çerçevesinde yapmalıyız. Neden takvim diyorum. Çünkü seçilsek, bizim takvimimiz 1 yıldı ama şimdi bir tane daha seçilecek 1 yıl diye dayatmanın bir anlamı yok ama en azından bir takvime bağlamak gerekiyor.
Üç, HDP ve HÜDA PAR’ın yeni hükümete atanmaması ve bu sürecin dışında kalması. Dördüncüsü, aslında Türk milletinin ortak talepleri olan bu taleplerin, Anayasa’nın ilk dört maddesine ve 66. maddesine hiçbir şekilde dokunulmaması için her iki tarafça da kabul edileceğini düşünüyorum.”
(HABER MERKEZİ)
